"25 Yıllık" Öğretmen Antlaşması...

  • Konbuyu başlatan cendere
  • Başlangıç tarihi
C

cendere

Ziyaretçi
Milli Eğitim "25 Yıllık" Öğretmen Antlaşması Yapmaktan Vazgeçmeli…

“her Sabah Kızım Ağlıyor Hocam!” Diye Dert Yanmaya Başladı Orta Yaşlarda Ki Bir Anne. Annenin Şikayetini Dinleyince, Ne Kadar Zor Durumda Kaldığını Daha İyi Anladım.


“kızımı Üç Aydır Her Sabah Zorla Okula Getiriyorum. Okula Gitmek İstemiyor. Her Sabah Başka Bir Bahane Buluyor. Karnım Acıyor, Midem Bulanıyor, Hastayım Gibi Bahaneler Üretiyor.”
çocuğun Hiçbir Hastalığının Olmadığını Anlayan Anne, Okuldan Kaçmak İçin Bahaneler Ürettiğini Anlamış Kızının.
“ilk Üç Sene Hiç Problemimiz Olmadı Hocam. Dersleri De Çok İyi İdi. Okula Seve Seve Gidiyordu. Ancak Geçen Yıl Öğretmeni Ayrıldıktan Sonra Bu Hale Geldi Kızım. Bu Yıl Derslerine Gelen Sınıf Öğretmenleri Tüm Sınıfı Okuldan Soğuttu. Okul İdaresine Durumu Anlattık, Ancak Bize Hiç Tatmin Edici Bir Cevap Vermediler. ‘zamanla Bu Hocalarına Da Alışır Çocuklar’ Diyerek Bizi Geri Çevirdiler.”
öğretmen Değişikliğine Bazı Öğrencilerin Biraz Daha Geç Alıştığını Anlatmaya Çalıştıysam Da, Annenin Anlattıklarını Dinleyince Sorunun Çok Farklı Olduğunu Anladım.
“sadece Benim Kızım Değil Ki Okuldan Soğuyan Hocam. Sınıfta Ki Öğrencilerin Tamamında Aynı Sıkıntı Var. Sınıf Öğretmeniyle Konuşmak İmkansız Zaten. Hemen Ters Konuşarak Başından Uzaklaştırıyor Bizi.
ben Gittim O Öğretmenin Eski Okulundan Araştırdım. Meğer Bu Öğretmenin Psikolojik Sorunları Varmış. Yıllardır Psikolojik Tedavi Görüyormuş. Eski Okulunda Da Hep Problem Yaşatmış Öğrenci Ve Velilere. Bölge Yetkilileri, Şikayetler Çoğalmasın Diye, İki Yılda Bir Okulunu Değiştiriyormuş Bu Öğretmenin.”
annenin Sıkıntılarını Dinleyince Hem Anne Adına Hem Kızı Adına Hem De Sınıfta Tüm Öğrenciler Adına Üzüldüm.
psikolojik Tedavi Gören Bir Öğretmen Tarafından, İlköğretimin Dört Ve Beşinci Sınıflarında, Okuldan Soğutulan O Öğrencilerin Haline Gerçekten Çok Üzülmüştüm. Temellerin Atıldığı Dönemde Meydana Gelen Böylesi Bir Hasarı, İleriki Yıllarda Düzeltmek Çok Zor Olacak.
anne Bunları Anlattıktan Sonra “inşallah Sormaz!” Dediğim Soruyu Sordu;
“şimdi Ben Ne Yapayım Hocam? ” 

* * * * * * * * *

yazımın Başlığı İle İlgili Söylemek İstediklerime Geçmeden Önce, Sayın Hasan Yılmaz’ın Kaleme Aldığı “öğretmenim! Lütfen Bu Kitabı Okur Musunuz?” Adlı Kitabından Bir Bölümü Paylaşmak İstiyorum.

bazı Öğretmenler, Sınıfta Veya Öğretmenler Odasında, “tüm Sınıfta İki Kişi Hariç Herkes ‘bir’ Aldı” Deyip Kahkaha Atabiliyor…
varsayın Ki Siz Bir Öğretmen Değil De Cerrahsınız. Doktor Arkadaşlarınızla Bir Araya Geldiğiniz Zaman “allah Sizi İnandırsın Dün Ameliyat Masama Yatan Beş Hastadan Dördü Öbür Dünyayı Boyladı!” Deyip Kahkaha Atar Mısınız?
veya Avukat Olsanız, Arkadaşlarınızla Bir Araya Geldiğiniz Zaman, “inanmayacaksınız Ama, Bu Ay Aldığım On Davadan Dokuzunu Kaybettim!” Deyip Kahkaha Atar Mısınız?
veya Esnaf Olsanız, Akşam Eve Geldiğinizde Eşinize, “bugün Dükkanıma Gelen 50 Müşteriden Yirmisini Kazıkladım, Otuzunu Kovaladım” Der Misiniz?
bu Tür Bir Kişiliğe Sahip İnsanlar Keşke Öğretmenlik Değil De Diğer Mesleklerden Birini Yapıyor Olsalardı.
doktor Olsalar Kısa Sürede Meslekten Kovulurlar. Avukat Olsalar Dava Bulamayıp İşsiz Kalırlar. Esnaf Olsalar Kısa Sürede İflas Ederler. Ve Böylece Topluma Fazla Zarar Veremezler.
ancak Öğretmenlik Mesleğinde, Maalesef, Bu Tür Öğretmenleri Meslekten Uzaklaştırma Gibi Bir Kural Yok. Keşke Öğretmenler, Eğitiminden Sorumlu Oldukları Öğrencilerin Başarılarına Göre Prim Alabilseler. Yada Eğittikleri Öğrencilerin Çoğu Başarısız Olan Öğretmenler Meslekten Uzaklaştırılabilse.

* * * * * * * *

dünyanın Gelişmiş Ülkelerinde Ki Eğitim Sistemleri İle İlgili Yapılan Çalışmaları Okurken, En Çok Dikkatimi Çeken Farklarımızdan Bir Tanesi De, “öğretmen Atamaları” Konusunda Gösterilen Hassasiyetlerdir.
her Millet, Ülkesinin Geleceği Olan Çocuklarını Teslim Ettiği “öğretmen Eğitimi” Konusunda, Elbette Hassas Davranmalı. Ancak Gelişmiş Ülkelerin Nerdeyse Hiçbirinde 25 Yıllık Öğretmen Antlaşması Yapılmamaktadır.

sadece İlköğretim Ve Lise Değil, Üniversite Hocaları Bile “başarı Kriterlerine Göre” Göreve Devam Etme Hakkına Sahipler Bazı Ülkelerde. Başarısız Bir Öğretmene Ülkesinin Geleceğini Asla Teslim Etmeyen Birçok Ülke Var Dünyada.

milli Eğitim Bakanlığı, Tüm Dünyada Uygulanan Bu Gerçeği, Ülkemiz Gündemine De Mutlaka Getirmelidir. Hiçbir Öğrenci Ve Veli Tarafından Sevilmeyen, Verdiği Derslerde Öğrencilerinde Hiçbir Başarı Sağlayamayan Bir Öğretmenin Mesleğine Devam Etmesi Doğru Değildir.
ataması Yapıldıktan Sonra, 25 Yıl Boyunca Görevinde Kalacağından Emin Olan Bir İnsan, Kendini Geliştirme Çabası İçerisinde Olmaz. Kendini Geliştirmeyen, Öğrencisini Geliştiremez. Öğrencisini Geliştiremeyen Ülkesine Katkı Sağlayamaz.

yaptığı Her Ameliyatta Hastasını Felç Bırakan Yada Öldüren Bir Doktorun Sağlık Bakanlığında Çalışması Ne Kadar Doğru Değilse, Öğrencilerinin Başarısına Arttıramayan Bir Öğretmenin De Görevine Devam Etmesi Doğru Değildir. Doktorun Hatası Tek Bir İnsanın, Öğretmenin Hatası Yüzlerce İnsanın Hayatına Mal Olur.
girdiği Her Davayı Kaybeden Bir Avukat Mesleğine Asla Devam Edemez. Girdiği Her Sınıfı Dersinden Soğutan Ve Nefret Ettiren Bir Öğretmen De Mesleğine Devam Edememeli.
avukatın Zararı Kendisine, Öğretmenin Zararı Ülkemizin Ve İnsanlığın Geleceği Olan Çocuklarımıza Olur. Avukat Yanlış Karar Vererek Yada Yanlış Savunma Yaparak Bir İnsanın Hayatının Karartır, Öğretmen Yanlışlarıyla Binlerce İnsanın Hayatını Karartabilir.

“psikolojik Tedavi Gören” Bir Doktora Ameliyat Olmayı Hiç Kimse İstemez. Psikolojik Tedavi Gören Avukata Hiç Kimse Kendi Savunmasını Teslim Etmek İstemez.

yazımın Başında Bana Derdini Anlatan Anne, Size “ben Şimdi Ne Yapayım?” Sorusunu Sorsaydı, Nasıl Cevap Verirdiniz?

sait Çamlıca
eğitimci – Yazar
 
Üst