C
cendere
Ziyaretçi
Acımak!!!
erich Maria Remarque, “insanları Sevmelisin”in Bir Yerinde Şöyle Der :
"yanıbaşında Birisi Ölürken Sen Bunu Duyamazsın. Dünyanın Bahtsızlığı Da Budur İşte. Acımak Istırap Değildir. Acımak, Başkasının Felaketi Karşısında Duyulan Gizli Bir Sevinçtir. Bu Felaket Kendimize Veya Sevdiğimiz Birisine Gelmediği İçin Aldığımız Rahat Bir Soluktur."
* * *
evet, Biz Acıyoruz Bugün... Sadece Acıyoruz !..
ırak'ta İşkence Görenlere, Ölenlere Acıyoruz !..
afrika'da Kendi İdrarını İçerek Susuzluğunu Gidermeye; Bir Avuç Pirinçle Karnını Doyurmaya Çalışan, Bir Deri Bir Kemik Kara İnsana Acıyoruz!..
istanbul'un Göbeğinde, Elinde İki Paket Kağıt Mendil, Yaşam Savaşına Düşmüş İlkokul Çağındaki Yavruya Acıyoruz!..
kar Yağdığında Belediyenin Donup Ölmesinler Diye Parklardan Topladığı Evsizlere Acıyoruz!..
dağıtılan Yardım Malzemesini Kapabilmek İçin Birbirini Ezen Yoksula Acıyoruz!..
gelecek Güvencesi Olmayan İşçiye, Güvencesiz Bir İşe Bile Dünden Razı Olan İşsize Acıyoruz !..
ve Daha Böyle Bir Çok Şeye Acıyoruz!..
sadece Acıyoruz!..
* * *
Aslında “gizli Bir Sevinç” Değil Mi Acımamız ?
bu Felaketlere Maruz Kalmadığımız İçin Aldığımız Bir Rahatlama Soluğu Değil Mi ?
bir Tür Kendimizi Avutma Yolu, Bir Kaçış Değil Mi ?
aslında Belki De Kendimize, Çaresizliğimize Ya Da Bu Çaresizliğe Sığınmışlığımıza Acımamız Gerekir!..
kimbilir Belki De O Zaman, Sadece Acımanın Yetersizliğinin Bilincine Varabileceğiz...
Alıntı
erich Maria Remarque, “insanları Sevmelisin”in Bir Yerinde Şöyle Der :
"yanıbaşında Birisi Ölürken Sen Bunu Duyamazsın. Dünyanın Bahtsızlığı Da Budur İşte. Acımak Istırap Değildir. Acımak, Başkasının Felaketi Karşısında Duyulan Gizli Bir Sevinçtir. Bu Felaket Kendimize Veya Sevdiğimiz Birisine Gelmediği İçin Aldığımız Rahat Bir Soluktur."
* * *
evet, Biz Acıyoruz Bugün... Sadece Acıyoruz !..
ırak'ta İşkence Görenlere, Ölenlere Acıyoruz !..
afrika'da Kendi İdrarını İçerek Susuzluğunu Gidermeye; Bir Avuç Pirinçle Karnını Doyurmaya Çalışan, Bir Deri Bir Kemik Kara İnsana Acıyoruz!..
istanbul'un Göbeğinde, Elinde İki Paket Kağıt Mendil, Yaşam Savaşına Düşmüş İlkokul Çağındaki Yavruya Acıyoruz!..
kar Yağdığında Belediyenin Donup Ölmesinler Diye Parklardan Topladığı Evsizlere Acıyoruz!..
dağıtılan Yardım Malzemesini Kapabilmek İçin Birbirini Ezen Yoksula Acıyoruz!..
gelecek Güvencesi Olmayan İşçiye, Güvencesiz Bir İşe Bile Dünden Razı Olan İşsize Acıyoruz !..
ve Daha Böyle Bir Çok Şeye Acıyoruz!..
sadece Acıyoruz!..
* * *
Aslında “gizli Bir Sevinç” Değil Mi Acımamız ?
bu Felaketlere Maruz Kalmadığımız İçin Aldığımız Bir Rahatlama Soluğu Değil Mi ?
bir Tür Kendimizi Avutma Yolu, Bir Kaçış Değil Mi ?
aslında Belki De Kendimize, Çaresizliğimize Ya Da Bu Çaresizliğe Sığınmışlığımıza Acımamız Gerekir!..
kimbilir Belki De O Zaman, Sadece Acımanın Yetersizliğinin Bilincine Varabileceğiz...
Alıntı