F
feyza05
Ziyaretçi
Dünyanın bütün birikimi ve teknolojisi en vahşi silahların yapılması ve onların masum insanların üzerinde uygulanması ile bütün anlamlarını yitirmiştir bugün. Dünya değerlerini hoyrat bir biçimde tüketen teknoloji ve bilimde ilerlemiş olan, işgalci İsrail devletidir. Dünyanın geri kalanı ise bu durum karşısında susarak bu tükenişe ortak olmaktadır.
Bilindiği üzere 1948'den beri mazlum Filistin halkına uyguladığı zulümleri saymak neredeyse imkansız hale gelmiş olan Siyonist İsrail rejimi saldırılarına devam etmekte kararlı. Artık vicdanların kabul edemeyeceği bir seviyeye gelen bu zalimane saldırılar Filistin halkının yarısını katletti. Menfaat için bu saldırılara sessiz kalan dünya ve Müslüman ülkeleri büyük bir ilkesizlik örneği göstermekte. Farklı zamanlarda farklı tepkileri görmeye alışmıştık ama bu son sessizlik insanlığın bitişinin sessizliği.
Körelmiş vicdanlar, para ve saltanat için Siyonist devlete tepki veremiyor ya da sözde kalan küçük cızırtılar çıkarıp tepki veriyormuş gibi yaparak halklarını kandırmaya çalışıyorlar. Ortadoğu'da halkı tiranlıkla yönetmeye alışmış, Siyonistlerle işbirliğine girişmiş devletlerin liderleri bu sorunu çözmüyor ya da çözmek istemiyor. Arkasında 500'den fazla ölü ve yaklaşık 3000 yaralı bırakan ve hala devam eden vahşi saldırıları bizim vicdanlarımız artık kaldırmıyor. Bununla kalmayan Siyonist İsrail kara harekâtına başlayarak korkunç bir katliama imza atmaya çalışıyor. Türkiye halkı ve hükümeti olarak biz Mazlum olan, zulümden inleyen Filistin halkının yanında acılarını paylaşır durumda olmalıyız. Bunun için de en kısa zamanda Filistinli kardeşlerimizin acılarını paylaştığımızı onlara hissettirmek için ulusal yas ilan edilmelidir. Bunu yapmak yapamadıklarımıza karşılık bir vicdan borcudur. İsrail'e karşı daha etkili tepkilerin ilk somut adımı ulusal yas ilan ederek halkın duygularına ve öfkesine tercüman olmaktır.
Tarihin en kanlı sayfalarından birine tanıklık etmenin acısı yüreğimizin tam üstüne oturmuşken, ne yapılabilir ne yaparsak daha etkili olur düşünüyor; alanlarda eylemlerle tepki koyuyoruz. Özellikle, son yapılmakta olan adına " kara harekâtı "denerek yumuşatılmaya çalışılan soykırıma karşı ciddi bir refleks doğmuştur. Bu refleksin işe yaraması, uluslarası diplomatik alanda etkili olması gerekmektedir. Bunun yolu da tabandan gelen basınçla devletlerin koyduğu tavırlardır. Bizler bu düşünceden hareketle hükümetin derhal "ulusal yas" ilan etmesini, İsrail'in bu terörüne karşı ezilen Gazze halkının yanında olduğumuzu deklare etmesini bekliyor ve bu konuda biran önce adım atılması gerektiğini düşünüyoruz.
Haydi, hemen şimdi... Gazze için, insanlık için harekete geçelim...
MAZLUMDER
Kütahya Şube Başkanı
Lütfiye ÖZKUL
Bilindiği üzere 1948'den beri mazlum Filistin halkına uyguladığı zulümleri saymak neredeyse imkansız hale gelmiş olan Siyonist İsrail rejimi saldırılarına devam etmekte kararlı. Artık vicdanların kabul edemeyeceği bir seviyeye gelen bu zalimane saldırılar Filistin halkının yarısını katletti. Menfaat için bu saldırılara sessiz kalan dünya ve Müslüman ülkeleri büyük bir ilkesizlik örneği göstermekte. Farklı zamanlarda farklı tepkileri görmeye alışmıştık ama bu son sessizlik insanlığın bitişinin sessizliği.
Körelmiş vicdanlar, para ve saltanat için Siyonist devlete tepki veremiyor ya da sözde kalan küçük cızırtılar çıkarıp tepki veriyormuş gibi yaparak halklarını kandırmaya çalışıyorlar. Ortadoğu'da halkı tiranlıkla yönetmeye alışmış, Siyonistlerle işbirliğine girişmiş devletlerin liderleri bu sorunu çözmüyor ya da çözmek istemiyor. Arkasında 500'den fazla ölü ve yaklaşık 3000 yaralı bırakan ve hala devam eden vahşi saldırıları bizim vicdanlarımız artık kaldırmıyor. Bununla kalmayan Siyonist İsrail kara harekâtına başlayarak korkunç bir katliama imza atmaya çalışıyor. Türkiye halkı ve hükümeti olarak biz Mazlum olan, zulümden inleyen Filistin halkının yanında acılarını paylaşır durumda olmalıyız. Bunun için de en kısa zamanda Filistinli kardeşlerimizin acılarını paylaştığımızı onlara hissettirmek için ulusal yas ilan edilmelidir. Bunu yapmak yapamadıklarımıza karşılık bir vicdan borcudur. İsrail'e karşı daha etkili tepkilerin ilk somut adımı ulusal yas ilan ederek halkın duygularına ve öfkesine tercüman olmaktır.
Tarihin en kanlı sayfalarından birine tanıklık etmenin acısı yüreğimizin tam üstüne oturmuşken, ne yapılabilir ne yaparsak daha etkili olur düşünüyor; alanlarda eylemlerle tepki koyuyoruz. Özellikle, son yapılmakta olan adına " kara harekâtı "denerek yumuşatılmaya çalışılan soykırıma karşı ciddi bir refleks doğmuştur. Bu refleksin işe yaraması, uluslarası diplomatik alanda etkili olması gerekmektedir. Bunun yolu da tabandan gelen basınçla devletlerin koyduğu tavırlardır. Bizler bu düşünceden hareketle hükümetin derhal "ulusal yas" ilan etmesini, İsrail'in bu terörüne karşı ezilen Gazze halkının yanında olduğumuzu deklare etmesini bekliyor ve bu konuda biran önce adım atılması gerektiğini düşünüyoruz.
Haydi, hemen şimdi... Gazze için, insanlık için harekete geçelim...
MAZLUMDER
Kütahya Şube Başkanı
Lütfiye ÖZKUL