C
cendere
Ziyaretçi
Bir Müddet Susmak...
türkçe Mi Matematik Mi? Yoksa Türkçe´nin Matematiği Mi Ya Da Matematiğin Türkçesi Mi? Ya Da Sadece Susmayı Bilmek Mi?
--------------------------------------------------------------------------------
kelimelerin Matematiği Ne Kadar Doğru ?!...
--------------------------------------------------------------------------------
hiç Psikoloji Eğitimi Almadım.işim Gücüm Matematik Ve Türkçeydi.ki Halâ Öyle.hayatı Türkçe
üzerine Toplayıp Çıkarmayı Ve Bölüştürmeyi Seviyordum.sevgiler Toplanıyor, Sevgisizlikler Çıkarılıyor...du...sorunlar Bölüştürülüyor.çözümler Çarpı Çarpı Oluyordu Matematiğimin Sembollerinde.ve Sözcüklerin Sihrini Keşfettiğimde, Üstüne De Bunu Psikolojiyle Yanyana Yazanları Gördüğümde Hayranlığım Susmak Üzerine Yoğunlaşır Oldu.kelimeler Öyle Güçlü Çarpıyordu Ki Beni Onun Karşısında Suspuslamak En İyi Cevap Oluyordu.
ve Bu Aslında Her Zaman Yanıtın Doğrusunu Bulmayı Karşı
dakine Bırakıyordu.işin Can Sıkıcı Yanı Da Yanıtını Bulmaktan Öte, Karşı
daki Olmak Oluyordu.işte Bu Da Matematiğimin Eksisiydi .üstelik Yanındakiyken.
ve Konuşamamalar İnsana Verilen En İyi Cevap Olmaktan Öte Bir Anlama Bürünemezken, İçimi Kırılmalar Dolduruyordu .sebepliydiler Üstelik Hak Vermemek Elde Olmuyordu.ama Yanıtı En İyi Olacak Kelimeler De Türkçemden O Anda Silinip Silinip Tuzsuz Soğan Misali Dil Yakıyordu.ki Dil Eski Türkçemde Gönül Anlamına Düşüyordu.orhan Babanın Ya Da Ferdi Abinin, Hoş Kimin Söylediği O Kadar Da Önemli Olmayanın "dil Yarası Bu" Oluyordu.
ve
Dil
yarası
Bir Müddet
Susmayı Gerektiren
en İyi Yanıt Oluyordu.
gönülleri Kıran, Gönülden Uzak Dillerimizi Bir Müddet Susturmayı Bilmeli.
alıntı : Sevgili Arkadaşım Atamanakale -ankara
türkçe Mi Matematik Mi? Yoksa Türkçe´nin Matematiği Mi Ya Da Matematiğin Türkçesi Mi? Ya Da Sadece Susmayı Bilmek Mi?
--------------------------------------------------------------------------------
kelimelerin Matematiği Ne Kadar Doğru ?!...
--------------------------------------------------------------------------------
hiç Psikoloji Eğitimi Almadım.işim Gücüm Matematik Ve Türkçeydi.ki Halâ Öyle.hayatı Türkçe
üzerine Toplayıp Çıkarmayı Ve Bölüştürmeyi Seviyordum.sevgiler Toplanıyor, Sevgisizlikler Çıkarılıyor...du...sorunlar Bölüştürülüyor.çözümler Çarpı Çarpı Oluyordu Matematiğimin Sembollerinde.ve Sözcüklerin Sihrini Keşfettiğimde, Üstüne De Bunu Psikolojiyle Yanyana Yazanları Gördüğümde Hayranlığım Susmak Üzerine Yoğunlaşır Oldu.kelimeler Öyle Güçlü Çarpıyordu Ki Beni Onun Karşısında Suspuslamak En İyi Cevap Oluyordu.
ve Bu Aslında Her Zaman Yanıtın Doğrusunu Bulmayı Karşı
ve Konuşamamalar İnsana Verilen En İyi Cevap Olmaktan Öte Bir Anlama Bürünemezken, İçimi Kırılmalar Dolduruyordu .sebepliydiler Üstelik Hak Vermemek Elde Olmuyordu.ama Yanıtı En İyi Olacak Kelimeler De Türkçemden O Anda Silinip Silinip Tuzsuz Soğan Misali Dil Yakıyordu.ki Dil Eski Türkçemde Gönül Anlamına Düşüyordu.orhan Babanın Ya Da Ferdi Abinin, Hoş Kimin Söylediği O Kadar Da Önemli Olmayanın "dil Yarası Bu" Oluyordu.
ve
Dil
yarası
Bir Müddet
Susmayı Gerektiren
en İyi Yanıt Oluyordu.
gönülleri Kıran, Gönülden Uzak Dillerimizi Bir Müddet Susturmayı Bilmeli.
alıntı : Sevgili Arkadaşım Atamanakale -ankara